Emzirin Gitsin

16:25

Anne ve bebek arasındaki güvenli bağlanmanın sağlanmasındaki en önemli temellerden birisi emzirmek! Doğumdan sonra ne kadar hızlı anne ve bebek bir araya gelirse süreç o kadar kolay ilerliyor. 

Benim de özellikle hamileyken rüyalarımda bir kaç kez emzirdiğimi gördüğümde bile muhteşem hissetmeme sebep olan bir olaydı bu. Emzirmek gerçekte de anne ve bebeğin birbirine alışması ve birbirini anlaması için en güzel anları yaratıyor. Ancak bu anlar kimi zaman bir kabusa dönüşebiliyor. Meme ucu yaraları, "sütün yetmemesi", meme reddi gibi durumlar emzirmeyi zorlaştırabiliyor. Ben de bu yazımda genel olarak okumalarımdan öğrendiklerimi ve deneyimlerimden bazılarını paylaşacağım.



Göğüs Değil Meme; Bir süre öncesine kadar herkesten sır gibi saklanan memeler bebeğin doğmasıyla birlikte ortaya fora saçılıyor. Aslında emzirene bıraksanız hep açık da kalsalar olur. Günde 10-15 defa falan aç-kapa aç-kapa sıkılıyor insan :) Bu sürecin ne kadar doğal olduğunu, emzirmenin sosyal alanda da desteklenmesi gerektiğini daha iyi anlıyor insan. Bebeğiniz acıkma krizi geçirirken fıldır fıldır emzirme odası aramak hiç de güzel bir olay değil, müslinleri altında emziren annelere biraz daha saygı!

Emzirmenin Mucizesi; doğum sonrası rahmin eski haline dönmesi için gerekli olan hormonların emzirme sırasında salgılandığını biliyor muydunuz? Düşününce doğanın döngüsü ne kadar mucizevi diyor insan; bebeğin sebep olduğu değişikliği yine bebek kendisi toparlıyor. Uzmanlara göre emziren annelerde kanama süresi daha kısa olduğu için kan değerlerinde düşüş, halsizlik, yorgunluk daha az oluyor. 

İlk Temas Çok Önemli; Önceden hiç yapmadığınız bir şeyi ilk kez yaparken çok heyecanlanıyor insan. Bir hemşire geliyor "hadi" diyor "deneyelim" veriyor memeyi bebeğin ağzına. En güzeli de ilk kez denediğinizde "genellikle" bebeğin refleks olarak zaten bu işi biliyor olması! Bu eylemi öğrenen taraf daha çok siz oluyorsunuz. İlk 1 hafta boyunca meme ucu çatlaklarımdan ötürü emzirmek benim için hayallerimdekinin çok tersi bir duruma dönüşmüştü. İçimden "bunun böyle acılı olmaması, daha çok kutsal bir an olması gerekiyor" diyordum devamlı. Plastik uç önerilerine bebeğimle arama suni bir araç sokmamak adına kulak asmadım ama uzun süreli yaralarda bence kurtarıcı olabilir. 1 haftalık yaralardan sonra her şey yoluna girdi ve daha keyifli bir emzirme dönemine merhaba dedik.

Yaralar, yaralarTabii bebek minnoş, biz tecrübesiz, memeler hayatında böyle çekim gücü görmemiş :) Yaralar kaçınılmaz oluyor. Sabretmek, geçeceğini ummak, durumu doğru yönetebilmek çok önemli. Benim sizlere yaralar için bir kaç önerim şu şekilde;
  • Asiti alınmış zeytinyağı; Zeytinyağını kokusu çıkana kadar ısıtıyorsunuz, sonra soğumaya bırakıyorsunuz. Daha sonra da her emzirmeden sonra meme uçlarına sürüyorsunuz.
  • Lanolin Fort Krem, Mamilan; Lanolin içeren bu tarzdaki kremler; çatlak oluşumunu azaltmaktadır, uzmanlar bebeğe bir zararının olmadığını söyleseler de bence emzirme öncesi su ile silinmesi daha iyi olabilir. 
  • Hava aldırmak; göğüs kalkanı da çözümlerden bir tanesi ama doğal olarak emzirdikten sonra biraz havalandırıp kurumasını sağlamak yaraların daha hızlı iyileşmesini sağlıyor.
  • Doğru pozisyonu bulmak; Aslında memeniz çok fazla acıyorsa bilin ki çok da doğru bir pozisyonda emzirmiyorsunuz bebeğinizi. Bu sebeple farklı pozisyonlar deneyin, bebeğin memenin etrafındaki koyu halkayı kavramasını sağlayın. Tabii ki de bebeğin sert değil yumuşak damağına gelecek şekilde emzirmek birazcık çaba istiyor. 


Sütün az gelmesi; Az gelen süt yoktur, boşaltılamayan meme vardır demek istiyorum. Tam boşaltılamayan memeler; kendilerini doldurulmaya da layık görmüyorlar sanırım. Bu sebeple bebeğiniz uyuduğu anda sağım yapın hem memelerinizin rahatladığını göreceksiniz hem de memeleriniz yeniden süt üretmek için daha fazla çaba sarf edecekler. Devirdaim gibi düşünebilirsiniz. 

Dereotu & Rezene & Hurma; Dereotu bu dönemde canım ciğerim her şeyim oldu, gerçekten de süt üretimine inanılmaz katkısı var. Rezene ise hem süte hem gaza iyi geliyor doğalından da alabilirsiniz ben Humana Still-Tea ve Lactamil Lohusa Çayı da kullanıyorum çok memnunum.
Hurma ise hem 36. hafta gebelik sonrasında rahmi güçlendirmek için yediğim hem de doğum sonrasında rahmin toparlanması için devam ettiğim yiyecek oldu. Lohusalık döneminde düşen tansiyonu ve kan değerlerini de dengelediği söyleniyor.

Emzirmek en başta kolay olmayan ancak bebek ve anne olarak öğrenildikten sonra çok keyifli süreç. Kafamızda oluşturulan 2 saatte 1, 3 saatte 1, 20 dakikadan çok, 20 dakikadan az gibi kalıpları bir kenara bırakın ilk 6 hafta özellikle ne olursa olun meme verin; emsin, emmesin, doysun, doymasın deneyin. Ve bol bol uyuyun (uzmanlara göre bol sıvı tüketimi ve uyku sütü en çok artıran iki etken). Sonuç olarak, vazgeçmeyin, depoları sık sık boşaltıp doldurun, ve EMZİRİN GİTSİN!


Bir Önceki Yazımı Okumak İçin: Doğum Hikayem

You Might Also Like

3 yorum

  1. Selam meme basi catlagi için meme ucuna gumus kasiklar koyabilirsin yok onu cekemem dersen kayisi cekirdegini 1 gece suda beklet cikan jeli gogus ucuna sur hemen toparlar. İlık islak lahana yapraklarida catlaklari ve tikanmayi gecirir.
    Ebeyim bu arada
    Iyi gunler!

    YanıtlaSil
  2. Merhaba bende tam bir ay çektim o yaraları. Çok felaket birşeydi ki hala tam olarak iyileşmiş değil. Herşeyi denedim fakat en son beyaz lahanadan fayda gördüm. Her emzirmeden sonunda lahana yapraklarını göğüs pedi gibi memeye kapattım. Belki birine faydası olur

    YanıtlaSil
  3. Gümüş meme ucu kalkanları meme ucu yaralarının en doğal ve en hızlı şifacısı. Silverette orijinal markanın adı fakat benzerleri de üretilmiş. Emzirme sonralarında meme ucunuzda bekletmeniz gerekiyor, üstelik diğer kalkanların aksine hava almadan ve ucunda biriken sütle beklediğinde iyileşme hızlanıyor. Biraz fiyatı var ama kesinlikle değiyor ☺️

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.