Çocuğum Paylaşmayı Nasıl Öğrenir?

11:35

Gelin biraz yeni yeni sosyalleşen bir çocuk gözünden bakalım: elinde bir pasta var, tam o sırada da yanına tanımadığı bir arkadaşı geliyor. Annesi: "Hadi Mertcim arkadaşınla pastanı paylaş" diyor. Mert'in iki seçeneği var; Ya pastasının yarısını kaybedecek, ya annenin gülümsemesini/takdirini. Bir çocuk için gerçekten zor bir tercih. Başka bir çocuk düşünelim oyuncak bebeğini başka bir çocuğa verdi, ilk düşündüğü şey "Acaba geri gelecek mi? Artık bebek onun mu oldu?" olacaktır.

Paylaşmayı bilmek çocukları sosyal hayatlarında rahatlatan, arkadaşlık ilişkilerinin daha uyumlu ilerlemesi sağlayan özelliklerden bir tanesi. 1 yaş itibariyle çocuklar yavaş yavaş öncelikle anne, babasına daha sonra ise oyuncaklarına, kitaplarına, eşyalarına bağlanmaya ve "Benim" kavramını oluşturmaya başlarlar. Kaka ve çişleri bile "sadece" onların olduğu için, ayrılmak bu denli zordur. Tam anlamıyla paylaşma kavramı 3 yaş civarı farkına varılır ve 4 yaş sonrasında yavaş yavaş öğrenilmiş olur, bunun öncesinde kriz yaşamanız daha muhtemeldir. Bunun farkında olmayan bazı ebeveynler çocukları için "Malı çok kıymetlidir, hiç bir şeyini vermez" gibi ifadeler kullanabilir ya da çocuklarını bir şeyleri paylaşmaya zorlayabilir.



Çocuğu paylaşmaya zorlamak, elinden direk oyuncağını almak, cezalandırmak çocuğunuzla sizin aranızda en baştan kaybedilecek bir savaş çıkmasına sebep olabilir. Bu nedenle kontrolü kaybetmekten korkan çocuğa kontrolü hissettirmek ilk başta çok yararlı olabilir, "Oyun hamurlarından hangisini vermek istersin; sarı olan mı, pembe olan mı? gibi. Özellikle çocuğun paylaşmanın tek kendisinden beklenen bir şey olduğunu düşünmemesi için, siz de kendi hayatınızdan örnekler vermelisiniz. Örneğin; "Çantamı Elif Teyzene ödünç olarak verdim, düğünde kullandıktan sonra bana geri verecek." gibi. Çocuğunuzla mutlaka paylaşım içeren oyunlar oynamalısınız.  Örneğin; elindekileri nesneleri değiş-tokuş etmek, evcilikte rolleri paylaşmak, bir etkinlikte makası, yapıştırıcıyı, ortak kağıtları paylaşmak, sırayla oynanan oyunlar ile zamanı paylaşmak, 'mış gibi oyunlar' içerisinde gelen elmaları bebeklere paylaştırmak gibi. 


Unutulmamalıdır ki; paylaşım doğuştan gelen bir özelliğimiz olmadığı için; öncelikle davranışsal olarak örneklerle, daha sonra ise paylaşmanın önemi konuşularak öğretilebilen bir özelliktir.  



Uzman Psikolog Esra Yatağan

You Might Also Like

0 yorum

Blogger tarafından desteklenmektedir.